Datça

Datça Hakkında

Datça'nın Büyüsü

Datça'da hangi koya varırsanız, kendinizi denize atasınız gelir, bir kadının kırdığı şarap şişesiyle denize indirilen Mavi Yolculuk teknesine, aralarından geçerken turuncu gövdelerine şaşıracağınız sandal ağaçlarına, sonsuz uykusuna Datça'da yatan ve köpüklü dizelerin sırtına binerek kayık aşıran Can Yücel'in ruhuna, Knidos'taki fenerin gün batarken gökyüzüne ışıltılı kızıl bir bıçak gibi saplanışına bakarken de aynı şeyler geçer içinizden. "Haydi fırla dal, git denize !"

Doğa Datça'ya öylesine cömert davranmış, öylesine bir güç vermiştir ki yalnızca toprak değil, denizde payını alıyordu bu bereketten. Datça'nın küçük limanında balıkçı tekneleri ve günübirlik tur teknelerinin yanı sıra Ege ve Akdeniz'de mavi yolculuk yapan teknelerde bulunmaktadır. Burası aynı zamanda Datça'nın gece hayatının en canlı merkezidir. Datça içinde,merkeze yürüyüş mesafesinde plajlar vardır. Hemen Atatürk Caddesi'nin paralelinde uzanan ve deniz kıyısından ilerleyen yürüyüş yolu, Datça Limanı'ndan başlayıp kentin doğusuna doğru birkaç kilometre devam eder. Bu yol boyunca denize girilebilecek farklı noktalar bulacaksınız. Bunlardan birisi Hastane Altı plajı ile Cumhuriyet Meydanı arasındaki Kumluk Plajıdır. Burada plaj ve denizin içi kumdur. Denizi sığ olduğundan daha çok çocuklu aileler tarafından tercih edilir. Sahilde akşamüstleri yürüyüşe çıkılır, kahvelerde, banklarda oturulur, sohbet edilir.

Devlet Hastanesi'nin arkasında yer alan plaj Hastane Altı Plajı'dır ve kum, çakıl karışımıdır. Kent merkezinden üç kilometre mesafede, Kargı Koyu'na doğru giderken aşağıda sazlıklarla çevrili Ilıca Gölü'nü göreceksiniz. Denizle karanın birleştiği yerde dağın eteklerinden doğan bir su kaynağıyla beslenen bu küçük göl içerdiği mineraller nedeniyle rağbet görüyor. Suyun gölden denize döküldüğü noktada minik bir şelale oluşuyor. Okaliptüs ağaçlarının bulunduğu Kent Parkı'nın yanındaki gölün kıyısında bir de su değirmeni vardır.

Ilıca ile Datça limanı arasındaki Taşlık Plajı'nda liman tarafındaki kayalardan çıkan kaynak suyu denize karışıyor. Kargı koyuna giderken soldaki polis lojmanları kavşağından sapınca Azganlı Plajı'na varılır. Bu küçük ve kumlu plaj, aynı zamanda batı ve lodos rüzgarlarına kapalı olduğundan denizi sakindir. Yarımada'nın Akdeniz'e bakan koylarından biri olan merkeze üç kilometre mesafedeki Kargı'nın özellikle ıssız olduğunda kendine özgü bir atmosferi vardır.

Datça-Marmaris yolu üzerinde merkeze iki kilometre mesafedeki Eski Datça, burada yaşamış burayı renklendirmiş olan Can Yücel'le özdeşleşen bir kasaba. Datça'dan "Dünyanın en büyük açık hava tımarhanesi" diye bahseden Can Baba'nın Can Evi olarak anılan evinin müze olmadığını ancak araştırma amaçlı ziyaretlere açık olduğunu hatırlatmakta yarar var.

Dalmayı seviyorsanız eğer Datça'nın eşsiz su altındaki dünyasını yakından görmek ve bunu yaşamak için özel dalgıç okulları bulunmaktadır, Su sporlarının her türlüsünü yapabileceğiniz imkanlar sizleri bekliyor.